top of page

AB RÜYÂSINDAN NE ZAMAN UYANACAĞIZ, ABD GERÇEĞİNE NE ZAMAN AYILACAĞIZ?..

  • Orhan AYBER
  • 7 Nis 2016
  • 2 dakikada okunur

NATO'nun dev gemilerinin, Yunanistan'a lastik botlarla kaçmaya çalışan mültecilerin peşinden gitmelerinin görüntülerini televizyonlarda izlemişsinizdir... 3-4 tanesi, orta boylu bir ülkeyi bile çökertebilecek güçteki bu gemilerin komik görüntülerini yutacak başka bir ülke var mıdır acaba?.. Ben, yaşamım boyunca asla NATO'cu olmadım ve NATO'ya da güvenmedim. Ancak yine de NATO'yu ciddi bir kuruluş sanırdım. İşin aslı, Rusya'nın Doğu Akdeniz'e yerleşmesi sonunda Montrö Sözleşmesi gereği Rus Donanması'nın Akdeniz'e inişine Boğazlar'da engel olamayan NATO'nun, Ege Denizi'ni kontrol etmek istemesi ki, bunun için böylesi komik görüntülere gerçekten gerek var mıydı acaba?!

AB Meselesi


Bugüne kadar yüce ulusumuz, "AB'ye gireceğim" diye çok incitildi, onurumuzla çok oynandı... Ne yazıktır ki nice başbakanlar, siyâsiler geldi geçti; hiçbiri "Defolun karşımızdan!" diyebilecek cesâreti de gösteremedi... Son olarak imzaladığımız Mülteci Geri Kabul Anlaşması ise, diplomasi tarihimizin en utanç verici anlaşması!.. Dağılma sürecindeki AB'yi hâlihazırda Merkel'in parası tutmakta, çünkü O'nun hâlen bu birlikten bazı çıkarları var. İşin acı tarafı, süreç içinde Türk düşmanlığının ön plâna çıkarılmasıdır. Özellikle yabancı basında çıkan bazı haberleri okurken, bir Türk olarak çok üzüldüm. Hele de bir devlet bile olmayan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin taleplerine tepkisiz kalmak, canımı acıtıyor. Sorarım; Sayın Cumhurbaşkanı'nın, HDP dışındaki diğer parti başkanlarıyla birlikte yiğitlik göstererek televizyonların karşısına çıkıp "AB ve Gümrük Birliği gibi kuruluşlarla ilişkilerimizi süresiz askıya aldık." diyebilir misiniz?.. Biliyorum ki; iç politikada seviyesizliğin bu denli düştüğü ülkemizde, sorunun muhatapları Türkiyemiz'in onurunu düşünmeyecekler... Kesinlikle fantezi yapmıyorum, yalnızca tarihe not düşüyorum: Bir gün, AB'ye haddini bildirecek yürekli insanlar yönetime gelecek -kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın. İşte o zaman, Türk Ulusu'nu dışlamanın bedelini onlar düşünsün. ABD Meselesi


ABD, bugün dünyanın en borçlu ve sorunlu ülkesi... Üstelik artık, Orta Doğu'da hiçbir etkinliği de kalmadı. 1957 yılında Stalin'in yersiz talepleri karşısında ABD'ye giden Türk heyeti için Rockefeller, Truman'a yazdığı mektupta "Oltaya düşen balık, yem istemez." demişti. İşte biz o gün bu gündür oltada çırpınan o balığız... Türkiye gelirinin en önemli kaynağı turizmken, ABD baltalamak için her türlü ahlâksızlığı yapıyor. Herhalde dünyanın en güvenilir üssü olan İncirlik'ten, vatandaşlarını tahliye ediş görüntüleri ibretlik... Ve tabi yıllardır Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimiz'den bir sözde Kürdistan yaratma girişimleri de kabul edilemez. Türk Halkı; bu küstah ve vahşi ülkeyle ilişkilerimizi en alt düzeye indirecek irâdeyi artık göstermelidir! Aziz milletim; uzakta değil, yanı başımızda, Avrasya'da yepyeni, umut dolu bir dünya ışıl ışıl parlıyor. Gelin rotamızı aklın yoluna çevirelim ve bu dünyaya yelken açalım -tam yol ileri!..


 
 
 

Comments


Takip Ettiklerim

                                                                 Her hakkı saklıdır.                                                                

© 2016 by ~ dD

bottom of page